Multikotr Network

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türkiye'nin En Büyük Android Platformu

En son konular

» Galaxy Ace II I8160'a Güncel Türkiye Kies Romu Nasıl Yüklenir [2.3.6 I8160XXLH4]
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPerş. Ağus. 21, 2014 1:36 pm tarafından abucabbar

» Black Dark Lite Edition 2010 V2 - Emre90, 2010'un En Şık Lite Sürümü
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyÇarş. Eyl. 04, 2013 1:57 pm tarafından sondevrim55

» izzet Yıldızhan - Sen Deli Misin fuLL 2009 | 320 Kbps
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPerş. Tem. 18, 2013 10:01 am tarafından milliyetci1979

» Install ClockworkMod Recovery on the LG GT540 Optimus
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:51 am tarafından Karakatil

» Root the LG GT540 Optimus
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:50 am tarafından Karakatil

» LG P503 Optimus One Root + Recovery
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:45 am tarafından Karakatil

» LG-970 CWM Ve Root Enjekte Etme!
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:40 am tarafından Karakatil

» LG Optımus 3D Max Root Yapımı
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:31 am tarafından Karakatil

» LG Optimus 4X HD'ye CWM Yükleme
Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:27 am tarafından Karakatil

Tarıyıcı

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 

    Türkçe Terimleri Sözlüğü

    Karakatil
    Karakatil
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 2424
    Kayıt tarihi : 04/07/09
    Yaş : 33
    Nerden : C/System32

    Türkçe - Türkçe Terimleri Sözlüğü Empty Türkçe Terimleri Sözlüğü

    Mesaj tarafından Karakatil Çarş. Kas. 25, 2009 2:41 pm

    TÜRKÇE DERSİ KONULARINDA GEÇEN TERİMLER SÖZLÜĞÜ

    A

    Abartma (Mübalağa) : Bir durumu olduğundan çok ya da az göstermektir. Örnek :
    Bütün gün çalışmaktan iğne ipliğe döndü.
    Alem sele gitti gözüm yaşından
    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.

    AD : Varlıkların ve kavramların dilde var olan karşılığına, sözcük türü yönünden ad denir.

    Ad Aktarması (Mürsel Mecaz) : Bir sözü benzetme amacı gütmeden bir başka söz yerine kullanmaktır.
    Sözcüklerin yeni anlamlar yüklenmesinde bir etken de ad aktarmasıdır. Örnek :
    "Sinema" için "beyaz perde"
    "seçime katılmak" yerine "sandık başına gitmek"

    Ad Aktarması : Bir sözcük ya da sözün, benzetme amacı güdülmeden,
    anlamca ilgili olduğu başka bir sözcük ya da söz yerine
    kullanılmasıdır. Bu mecaz türüne, "düz değişmece" de denir. Örnek :
    Beyaz Saray bu olaya sıcak bakmıyor. (Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı)
    Soba yandı (İçindeki odun - kömür)
    Çankaya bu yasayı onaylamaz (Cumhurbaşkanlığı)
    Okul geziye gitti. (Okuldaki öğrenciler)
    Mozart'ı severim. (Mozart'ın bestelerini)
    Doğu kan ağlıyor. (Doğu yönündeki bölgeler)

    Ad (isim) Cümlesi : Yüklemi ekeylemle çekimlenmiş bir ad ya da ad soylu
    sözcüğün bulunduğu cümlelerdir. Örnek : Bu yaşlı kadın, olayın tek
    tanığıymış.

    Ad Tamlamaları : En az iki adın, aralarında anlam bağlantısı kurarak
    oluşturduğu, bir nesnenin parçası olduğunu ya da bir nesnenin başka bir
    nesneyle tamamlandığını gösteren ad takımıdır. Ad tamlamalarında
    kullanılan tamamlayıcı öğeye tamlayan, birinci nesnenin parçası
    durumunda olan ikinci öğeye ise tamlanan denir. Örnek :
    Denizin sesi bir melodi gibi geliyordu kulağıma.
    Kış ayları burada oldukça ılıman geçiyor.
    Ona hediye olarak yün gömlek aldım.

    Anlam Daralması : Sözcükler, anlamda daralma ya da genişleme yoluyla başka bir anlama geçerek yan anlamlar kazanabilir.
    Sözcüğün eskiden anlattığı şeyin ancak bir bölümünü, bir türünü anlatır duruma gelmesine anlam daralması denir.
    Sözgelimi "oğul" sözcüğü başlangıçta kız ve erkek anlamlarını içerirken
    sonradan yalnızca erkek çocukları için kullanılarak anlam daralmasına
    uğramıştır.
    "Erik" sözcüğü, şeftali, kayısı, zerdali anlamını içerirken, sonradan
    bir tür meyve için kullanılarak anlam daralmasına uğramıştır.

    Anlam Genişlemesi : Bir varlığın bir türünü ya da tekini anlatan,
    kullanım alanları dar olan şeyleri gösteren sözcüklerin zamanla o
    varlığın bütün türlerini birden anlatır duruma gelmesine anlam
    genişlemesi denir. Örneğin ; "alan" sözcüğü, "düz ve açık yer" anlamını
    içerirken anlam genişlemesine uğrayarak "iş, meslek,
    araştırma-inceleme" anlamlarını da kazanmıştır.

    Anlam Kayması : Bakınız : Başka Anlama Geçiş.

    Argo : Genel dilin sözcüklerine yan anlamlar kazandırarak genel dilden
    ayrılan, bir meslek ya da topluluk arasında kullanılan özel dile argo
    denir. Argo, tek sözcükten oluşabileceği gibi söz öbekleri ve
    deyimlerden de oluşabilir. Örnek :
    Okutmak (elden çıkarıp - satmak)
    racon (adet - usül)
    şabanlık (aptallık - sersemlik)
    keklemek (kandırmak - aldatmak)

    Atasözleri : Uzun deneyimler ve gözlemler sonucu oluşmuş, yol
    gösterici, genel kural biçiminde kalıplaşan, toplumca benimsenen ve
    anonim bir nitelik taşıyan özlü sözlerdir.

    B

    Basit Sözcükler : Herhangi bir yapım eki almamış ya da bir sözcükle
    birleşmemiş olan sözcüklere yapıları yönünden basit sözcük denir.
    Örnek : Kuşların kanadına yazdım aşkımı.

    Başka Anlama Geçiş (Anlam Kayması) : Sözcüğün eskiden yansıttığı
    kavramdan bütünüyle farklı, yeni bir kavramı karşılar duruma gelmesine
    başka anlama geçiş denir. Örneğin :
    "sakınmak" sözcüğü Eski Türkçe de "düşünmek, üzerinde durmak,
    yaslanmak, kederlenmek" anlamını içerirken sonraları "tehlikeden uzak
    durmak" anlamına geçmiştir.
    Başka anlama geçişin bir türü de anlam iyileşmesi ya da anlam
    kötülenmesidir. Kötü anlamı olan bir sözcüğün zamanla iyi bir anlam
    kazanmasına anlam-kötülenmesi denir.

    Belirteç Tümleci : Bakınız : Zarf Tümleci.

    Betimleme Paragrafı : Bir olayı, bir varlığı, durumu, çevreyi ya da bir
    kavramı göz önünde canlandıracak biçimde anlatan paragraflara betimleme
    paragrafı denir. Gözlemlenen her varlığın, tasarlanan her kavramın duyu
    organlarımız ve duygularımız üzerinde bıraktığı iz betimlenebilir. Bu
    tür paragraflar çoğunlukla roman, öykü, gezi ve anı gibi yazı
    türlerinde kullanılır.
    Örnek : Akçakavakların, dişbudakların arasından geçerek yeşil çam
    ormanına giriyorum. Yoğun bir reçine kokusu duyuyorum. Çevrem yeşilin
    değişik tonlarıyla donanmış. Az ileride kalın gövdeli, yaşlı bir çam
    ağacı görüyorum. Altına oturuyorum. Kekik kokuları geliyor burnuma.

    Bileşik Sözcükler : İki ya da daha çok sözcüğün birleşip kaynaşmasından oluşan sözcükler yapıca bileşiktir.

    Buyruk Cümlesi : Bakınız : Emir Cümlesi.

    Büyük Ünlü Uyumu : Ünlü harflerin, kalınlık-incelik yönünden uyumudur.

    C

    Cümle : Bir duygu, düşünce veya isteği kısaca bir yargıyı bildiren sözcük dizisine cümle denir.
    Çalıştım.
    Ders çalıştım.
    Sabaha kadar durmadan ders çalıştım

    Cümle Tamamlama : Kimi zaman bir yargı bütünlüğünden bir sözcük yada
    sözcük öbeği çıkarılmış olabilir. Yargının anlamsal ve anlatımsal
    bütünlüğü göz önünde bulundurularak bu eksik tamamlanır.
    Tamamlanacak ve tamamlayacak cümleler ya da sözler arasında;
    Anlamsal ilişki doğru kurulmalıdır.
    Zaman ve kişi yönünden uyum olmalıdır.
    Cümleleri anlamca bağlamak için uygun bağlaçlar kullanılmalıdır.
    Örnek : İnsanlar bilerek ya da bilmeyerek doğanın dengesini bozuyorlar,
    sonra aynı doğayı korumak için sempozyumlar düzenleyip, dernekler
    kuruyorlar; çünkü...
    Doğanın kendileri için yaşamsal değerini biliyorlar.
    Yanlış yaptıklarının bilincindeler.
    Kendilerini affettirmek istiyorlar.
    Doğayı taklit etmek istiyorlar.

    Ç

    Çekim Eki : Eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmeyip, yalnızca cümle
    içindeki görevini belirleyen eklerdir. Çekim ekleri, sözcükleri
    birbirine çeşitli görev ve anlam ilgisiyle bağlar ve cümleyi oluşturur.
    Örnek : Kardeş kitap kitapçı al.

    D

    Deyim : Belli bir durumu, belli bir kavramı göstermek için kullanılan
    öz anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan, kalıplaşmış, halkın ortak
    dil ürünü olan sözlere deyim denir. Örnek :
    İçine ateş düşmek
    Pabucu dama atılmak
    Yüreği ağzına gelmek
    İki gözü iki çeşme


    Dilek (istek) Cümlesi : Bir dileği, bir isteği, bir arzuyu, bir
    temenniyi bildiren cümlelere, anlamları yönünden dilek veya istek
    cümlesi denir. Örnek :
    Yarın bizde toplanıp bir güzel yemek yiyelim.
    Çocuk tek kazansın da neresi olursa olsun.
    Umarım işleriniz yolunda gidiyordur.
    Ah şu bahar bir gelse, çocuklar neşe içinde koşup oynasa.
    İnşallah bütün düşlerin bir gün gerçek olur.
    Allah sana uyuz versin de tırnak vermesin.
    Gözün kör olsun.

    Dolaylı Anlatım: Bir sözün kişi, zaman, anlatıcı değişiklikleriyle
    aktarılan biçimidir. Bu anlatım biçimiyle kurulan cümlelere daha çok
    roman, öykü gibi anlatımsal türlerde, olayların yazar tarafından
    anlatılmasında rastlanır. Örnek :
    En iyi romanlar, bir bunalım döneminde yazılır, der Dostoyevski. (Doğrudan)
    En iyi romanların bir bunalım döneminde yazılacağını söylüyor Dostoyevski (Dolaylı)
    Turgut Uyar : "Nobel Ödülünü kazanan bu yazarı, en içten dileklerimle kutlarım." Diyor. (Doğrudan)
    Turgut Uyar, bir yazısında , Nobel Ödülü kazanan bu yazarı en içten dilekleriyle kutladığını belirtiyor. (Dolaylı)

    Dolaylı Söz Söyleme : Bakınız : Kinaye.

    Duygu Paragrafı : Olayı anlatan kişinin iç dünyasının, duygularının öne
    çıktığı bir paragraf çeşididir. Yazar duygularını, kimi zaman
    öyküleyici, kimi zaman da betimleyici anlatım biçimlerini kullanarak
    okura ulaştırır. Bu tip paragraflarda kişinin iç dünyasına yönelik
    özellikler, tutkular, davranışlar, ağırlık kazanır.
    Örnek : Daha elli yaşına gelmemiştim; zengindim, ünlüydüm; sağlığım
    yerindeydi, aklı başında çocuklarım vardı. Birdenbire hayatım
    duruverdi. Soluk alabiliyor, yiyip içiyor, uyuyordum. Ama yaşamak
    değildi bu. Hiçbir şey istemiyordum artık. İstenecek bir şey olmadığını
    biliyordum. Hayat, birinin yaptığı saçma bir şaka gibi geliyordu bana.
    Kırk yıl boyunca çalış didin, ilerle; sonra da ortada hiçbir şey
    olmadığını gör.

    Düşünce Paragrafı : Belli bir konu üzerinde belli bir bakış açısı olan,
    bu bakış açısını ortaya koyan, bunu savunan ve tartışan bir paragraf
    türüdür. Kısaca, bir düşüncenin başkalarına ulaştırılması amacıyla
    oluşturulan paragraflara düşünce paragrafı denir. Daha çok makale,
    fıkra, deneme gibi yazı türlerinde düşünce paragrafları kullanılır.
    Düşünce paragrafları, genellikle açıklayıcı ve tartışmacı anlatım
    biçimleriyle kurulur. Bu paragraflarda bir ana düşünce ve bu ana
    düşünceyi destekleyen yardımcı düşünceler yer alır.
    Örnek : Kişisel gözlemlerin öne çıktığı yazıların getirdiğini, bilimsel
    araştırmalar getiremez. Aydınlar için çok önemli olan bilimsek
    araştırmalar, yazarlara yetmez; onlar için kişisel saptamalar çok daha
    önemlidir. İnsanın insandan alabildiğini; deneylerin sayıların alması
    olanaksızdır.

    Düz Tümleç : Bakınız : Nesne.

    E

    Edat Tümleci : Cümleye amaç - sonuç, özgürlük, benzerlik, eşitlik,
    birliktelik, araç anlamı katan ya da sözcük öbekleri cümle içinde edat
    tümleci görevi yapar. Örnek : Gemiler, güneye doğru yöneldi. (Nereye
    doğru?) (yön)

    Eğretileme (İstiare) : Arapça bir sözcük olup "bir şeyi iğreti, ödünç
    alma" anlamındadır. Ya benzeyenle ya da benzetilenle yapılan
    benzetmedir. Örnek :
    Aslan gibi güçlü bir adamdı. (benzetme)
    Soruyu doğru yanıtlayınca "Aslan be!" dedi. (eğretileme)

    Ek : Sözcük kök ve gövdelerine getirildiğinde onların anlamlarını
    değiştiren, kimi zaman anlamlarıyla birlikte türlerini değiştiren ya da
    sözcüklerin cümle içindeki görevini belirleyen hece ve seslerdir.

    Emir (Buyruk) Cümlesi : Emir kipiyle kurulan ya da gelecek zaman
    kipinin emir anlamıyla kullanıldığı cümlelere, anlamları yönünden emir
    cümlesi denir. Örnek :
    Sandalyeyi çek, sessizce oturup bekle.
    Öğretmeniniz izinli, gürültü etmeden ders çalışın.
    Herkes ödevlerini önümüzdeki hafta getirecek, not alacak.
    Şuraya da bir halı ser, ortalığı topla.
    Sen de çalış ve para kazan artık.

    Eş Sesli Sözcükler : Bakınız : Sesteş Sözcükler.

    Eylemler (Fiiller) : İş, oluş, hareket, durum ve kılış bildiren; zaman
    ve kişi eklerine göre çekimlenebilen; zaman ve kişi ekleriyle
    çekimlenmesi halinde cümle içinde yüklem görevi üstlenen sözcüklere
    eylem (fiil) denir.
    Örnek : bak-, sus-, büyü-, ağla-, koş-
    Gel-di-m kopar-ı-yor-uz
    Gel (eylem kökü) kopar (eylem gövdesi)
    -di (zaman eki) -yor (zaman eki)
    -m (1. Tekil kişi eki) -uz (1. Çoğul kişi eki)

    Eylem (Fiil) Cümlesi : Yüklemi çekimli bir eylem ya da eylem grubu olan
    cümlelerdir. Her türlü hareket iş, oluş eylem cümleleriyle karşılanır.
    Bu nedenle eylem cümleleri, ad cümlelerine oranla daha fazla
    kullanılır. Örnek : Bir adım daha yaklaşınca tanıdım.

    F

    Fiil Cümlesi : Bakınız : Eylem Cümlesi

    Fiiller : Bakınız : Eylemler.

    G

    H

    I

    İ

    İkilemeler : Anlamı ve anlatımı güçlendirip pekiştirmek amacıyla aynı
    ya da sesleri birbirine benzeyen sözcüklerin art arda yinelenmesiyle
    oluşan söz gruplarına ikileme denir.
    Örnek :
    Güzel mi güzel kız
    Demet demet çiçek
    Çuval çuval fındık
    Çıtır çıtır simit
    Ağlaya sızlaya bir hal olmak
    Güle güle ölmek
    Varını yoğunu ortaya çıkartmak

    İyi kötü (bilmek)
    Aşağı yukarı (anlamak)
    Hemen hemen (bitirmek)

    İsim Cümlesi : Bakınız : Ad Cümlesi

    İstek Cümlesi : Bakınız : Dilek Cümlesi.

    İstiare : Bakınız : Eğretileme.

    J

    K

    Kinaye (Dolaylı Söz Söyleme) : Sözcüklerin çok anlamlı olarak
    kullanılmasında kinayenin de büyük bir önemi vardır. Kinaye bir sözün
    hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek bir biçimde
    kullanılmasıdır. Kinayede gerçek anlam verilir, mecaz anlam kastedilir.
    Örnek :
    Bu çocuğun elinden tutsan ne kaybedersin?
    Bulmadım dünyada gönüle mekan
    Nerde gül bitse etrafı diken
    Şu karşıma göğüs geren
    Taş bağırlı dağlar mısın?

    Kişileştirme - Konuşturma : Bakınız : Teşhis – İntak.

    Kök : Bir sözcüğün üzerinde bulunan bütün ekler atıldığında anlamlı
    olarak kalabilen en küçük parçadır. Örnek : Bal, kaş, göz, el

    Küçük Ünlü Uyumu : Bir sözcükteki ünlülerin düzlük-yuvarlaklık yönünden
    uyumudur. Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde düz ünlülerden (a,e,ı,i)
    biri bulunuyorsa, diğer hecelerdeki ünlülerde düz olur.
    Örnek : bilge, ıslak, azgın, incirler
    Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde yuvarlak ünlülerden (o,ö,u,ü) biri
    bulunursa ikinci ve diğer hecelerde ya düz-geniş (a,e) ya da
    dar-yuvarlak (u,ü) ünlüler yer alır.
    Örnek : oduncu, gülümsemek, kömürlük, öğrenci

    L

    M

    Mecaz Anlam : Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde,
    gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram
    yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir.
    Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak
    üstlendiği anlamdır. Örnek :
    Müşteriden para sızdırmak için elinden geleni yapardı.
    Satıcının o ince ve tiz sesi kulaklarımızda patlıyordu.
    Bugünlerde havasından yanına varılmıyor.
    Bu hayırsız evlat için insan kendisini ateşe atar mı?

    Mübalağa : Bakınız Abartma.

    Mürsel Mecaz : Bakınız : Ad aktarması

    N

    Nesne (Düz Tümleç): Öznenin yaptığı eylemden etkilenen varlık ya da nesnedir.

    O

    Olay Paragrafı : Olmuş ya da olabilecek türdeki olayları, kişi, yer ve
    zaman göstererek anlatan cümlelerden oluşmuş paragraflardır. Bu
    paragraflarda belli bir olay yer alır. Olay paragraflarına, roman,
    öykü, masal gibi edebiyat türlerinde rastlanır. Bu paragraflarda temel
    amaç okuru olay içine çekmek, olay içinde yaşatmaktır. Olay
    paragrafları genellikle öyküleyici anlatım biçimi kullanılarak kurulur.
    Örnek : İlk dinlediğim konserdi bu. Çalgıcıları yönetenin müzik
    öğretmenimiz Suat Bey olduğunu görmeyeyim mi? Hem de smokin giymişti.
    Penguen gibi bir görünüşü vardı. Elindeki şef değneği ile sahnedeki
    çalgıcıları değil de, sanki dünyayı yönetiyormuş gibiydi. Nasıl oluyor
    da böyle bir adam, bizim gibi bacaksızlara müzik dersi vermeye geliyor.
    Biz de onunla alay etmeye kalkıyorduk.

    Olumlu Cümle : Yüklemin bildirdiği anlam, eylemin yapılması doğrultusundaysa bu tür cümlelere olumlu cümle denir. Örnek :
    Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz. (Olumlu eylem cümlesi)
    Özü gerçek yaşam dayalı tiyatro yapıtları, doğrudur ve güzeldir. (Olumlu ad cümlesi)
    Sattığınız malların dökümünü çıkarıp karı hesaplayalım. (Olumlu eylem cümlesi)

    Olumsuz Cümle : Bir eylemin gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ya da bir şeyin yokluğunu bildiren cümlelerdir. Örnek :
    Aradığınız kişi burada yok. (Olumsuz ad cümlesi)
    Dünkü davranışlarınızı hiç tasvip etmedim. (Olumsuz eylem cümlesi)
    Kimse olayın nedenini bilmiyor. (Olumsuz eylem cümlesi)

      Forum Saati Salı Mayıs 07, 2024 4:28 am