Multikotr Network

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türkiye'nin En Büyük Android Platformu

En son konular

» Galaxy Ace II I8160'a Güncel Türkiye Kies Romu Nasıl Yüklenir [2.3.6 I8160XXLH4]
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPerş. Ağus. 21, 2014 1:36 pm tarafından abucabbar

» Black Dark Lite Edition 2010 V2 - Emre90, 2010'un En Şık Lite Sürümü
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyÇarş. Eyl. 04, 2013 1:57 pm tarafından sondevrim55

» izzet Yıldızhan - Sen Deli Misin fuLL 2009 | 320 Kbps
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPerş. Tem. 18, 2013 10:01 am tarafından milliyetci1979

» Install ClockworkMod Recovery on the LG GT540 Optimus
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:51 am tarafından Karakatil

» Root the LG GT540 Optimus
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:50 am tarafından Karakatil

» LG P503 Optimus One Root + Recovery
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:45 am tarafından Karakatil

» LG-970 CWM Ve Root Enjekte Etme!
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:40 am tarafından Karakatil

» LG Optımus 3D Max Root Yapımı
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:31 am tarafından Karakatil

» LG Optimus 4X HD'ye CWM Yükleme
CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:27 am tarafından Karakatil

Tarıyıcı

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 

    CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU

    Karakatil
    Karakatil
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 2424
    Kayıt tarihi : 04/07/09
    Yaş : 33
    Nerden : C/System32

    CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU Empty CUMHURİYET DÖNEMİ HİSARCILAR GRUBU

    Mesaj tarafından Karakatil Çarş. Kas. 25, 2009 2:47 pm

    HİSARCILAR
    Hisar,yeni'yi ve yeniliği Batı'da özellikle Fransa'da ortaya çıkan birtakım şekil ve dünya görüşlerinin taklidinde,( zaman zaman da olduğu gibi aktarılmasında)arayan tutuma karşıdır."kendine dönüş" ve"özünü arayış" ifade eden şiirden yanadır
    Kültür ve sanat gelenekleri kök salmış ve çok yayılmış olan Batı'daki yenilikler zaten her ülkeye ait sanatların tabii verimi ve devamıdır.mesalaFransa,İngiltere,Almanya,İtalta,Norveç vs.deki yerli ve klasik değerlerin taze hamlelerle gelişmesidir.
    Türkiye'de ise yenilik,öz kültür ve medeniyetimizden hatta toplumumuzdan kopmak onu hor görmek gibi sapmalar biçiminde anlaşılmaktadır.HİSAR bir bakıma sanat çevrelerini tedirgin etmeye başlayan köksüzlükleri önlemek dilek ve arzusu ile yayımlanmıştır,
    Hisarcılar,derginin ilk sayısında yayımlananacak bir bildiriyle "neler yapacaklarını açıklamak" yerine ,zaman içerisinde "neler yapacaklarını gösterme" nin daha doğru olacagına inanmıslardır.26 Aralık 1966'da Ankara Radyosu'nca hazırlanan bir programda derginin sanat anlayısını ve belli başlı ilkelerini ortaya koyan açıklama,derginin kuruluşundan 17 yıl sonra yapılır.Hisar'ın kurulusunun,sorunlarının, dil anlayışının ve sanat ilkelerinin tanıtıldıgı programa dergiyi temsilen Munis Faik Ozansoy,Mehmet Çınarlı,İlhan Geçer,Mustafa Necati Karaer,Gültekin Samanoğlu ve Nevzat Yalçın katılmıslardır.
    "Radyoda Hsar Saati" programında açıklanan bu ilkeler daha sonra Hisar dergisinin 113. ve 114. sayılarında da topluluğun bir tür gecikmiş bildirisi olarak yayımlanmıstır.
    1.SANATÇI BAĞIMSIZOLMALIDIR,çünkü bir doktrine angaje olmak sanata ihanettir.Kisinin hayatına belli bir açıdan bakmak, onu insan yapan, yücelten duygu ve düsünce çeşitliliğini yok etmek,onun bin bir değer veya kusurundan bir tekine saplanıp kalmak demektir.Sanattan beklenen ise bunu tam zıttına insanın iç zanginlini yaşatmak olabilir.Sanat insanın yanlız nasıl oldugunu değil nasıl olabılecegini yani dar bakışla anlaşılmayan güçlerini de anlatarak kişiye ve topluma yeni özler katmalıdır.Buna"sosyal gerceklik" dedikleri sığ realizmle ulaşılmaz.
    2.MİLLİ OLMAYAN SANATIN SINIRLARIMIZI AŞACAĞI DÜSÜNÜLEMEZ.Her edebiyatın milli şekilleri vegörüşleri vardır.Yenilik bunların geliştirilmesidir,bir baska milli şekil veya görüşün aktarılması değildir.Yoksa sanat da, sanatçı da toplumdan koparak kendi insanımızdan uzaklaşmış olur.
    3.SANATÇININ DİLİ YAŞAYAN DİLDİR.Çünkü sanaçı diliyle vardı ve halka onunla seslenir.Servet-i fünun ve Fecr-i Ati bu hakikatı umursamadıkları için, üstün şair ve yazarlarına rağmen hiç yokmuş gibi unutuldular.Uydurdukları dil eserlerinin kefeni oldu.Bugün "öztürkçe" denilen dil ırkçılığı da Türk dil ve edebiyatına sonsuz kayıplar verdiriyor.Zaten yeryüzünde hiçbir dil "arı" değildir.Yanlız birkaç yüz kelimesi olan küçücük ve çok geri kabileler"arı dil" kullanırlar.Hisar ,dilin sadeleşmesini candan istemekte,buna çalışmakta ve işte bundan dolayı"tasfiyecilere"e karşı çıkmaktadır.Halkın kullandığı,benimsediği Türk hançeresine göre düzelttiği kelimelerimizi Arapça ve Farsça diye öldürmek barbarlıktır, çünkü kelime ile birlkte binlerce mısra,atasözü tekerleme ve cümle de ölüp gidecektir.Dil tasfiyeciliği ister istemez Türk kültür ve edebiyatını yok etmeye doğrulmuş bir kasıt manzarası göstermektedir.
    Bu ilkeyle ilgili olarak Hisarcıların,özelliklede Birinci Yeni ve ikinci Yeni sanatçılarına yönelttikleri eleştiriler şöyle sıralanabilir;Ağza alınmayacak kadar kaba ve çirkin kelimeleri bol bol kullanmak,dil akışına uymadan uydurma kelimeleri inatla ve ısrarla kullanmak,büyük harf küçük harf kurallarını bosvermek, noktalama işaretlerini kaldırmak,cümle tekniğine kulak asmamak.
    4.SANATTA YENİLİK ASILDIR.Ne var ki, bu yenilik arayısı eskinin ret ve inkarı şeklinde yorumlanmamalıdır.Dünden kuvvet alalrak yarın da kolay kolay eskimeyecek bir yenilik anlayışı ilke edınmiş,mutlaka serbest şekilli şiir yazmak,şiiri nesre ve hikayeye yaklastırmak,heceyi ve aruzu ölü vezinler olarak görmek gibi ısrarcı yaklasımların doğru olmadığı savunulmuştur.
    Toplumcu Gerçekçi,Garip ve ikinci Yeni gibi şiir hareketlerini de açlığı ve sefalet dile getirdikleri,gençliğin şehevi arzuları kamçıladıkları,amaçlı olarak aile ve diğer toplumsal kurumları hiçe saydıkları idiaalarıyla eleştirmişlerdir.
    Hisarcılar,Türk şiirinde görülen yenilik hareketlerinde sanatçıların "dil, şekil ve konu" karşısındaki tutumlarını belirleyen iki kutup oldugunu savunurlar.Bu kutuplardan birini, her farklılaşma ve değişmeyi şiirde yenilik sayanlar olustururken;diğerini de -tek başına kendilerinin temsil ettiğine inandıkları- bu görüşün aksini iddia edenler oluşturmaktadırlar.
    Hisarcılara göre şiir dilinde yenilik, şiiri ölü kelimelerden ve terkiplerden kurtarıp sadeleştirmekle,dili basitliğe düşürmeden yaşayan halk diline göre geliştirmekle mümkündür.Uygarlığın ve kültür seviyesinin bir bakıma ölçüsü olarak gördükleri dili kısırlaştırmamak gerektiğine inanmışlar;ancak masa başında kelime uydurulmasına da karşı çıkmışlardır. Yabancı dillerdern alındığı artık fark edilmeyen ve türkçe karşılığı olmayan keilmelerin çekinilmeden kullanılması gerektiğini savunmuşlardır.
    Bu gruptaki şairler;vezin konusunda bir dayatmaya karşı olmuşlar,şiir olarak kalabildiği müddetçe aruzu da heceyi de serberst şekilli şiiri de kabul ettiklerini belirtmişlerdir.Şiirin şekil özellikleri yönüyle,aruzdave hece de alışılmış kalıpların çerçevesinden kurtulup yeni söyleşilere ulaşılmasını hedefleyen Hisarcılar,muhteva özelliklerin yönüyle de,şiirin konusunun sınırlandırılmayacağını,şiir feda edilmemek şartıyla her konunun işlenebileceğini savunmuşlardır,Zira sanatın her şeyden önce bir hürriyet meselesi olduğunu,ancak,dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir zaman mutlak hürriyet rüzgarlarının esmedığini belirterek."hürriyet perdesi arkasında oynana maksatlı oyunlara pabuç bırakmayacaklarını" da her fırsatta dile getirmişlerdir.
    Hisarcılar,gecikmeli olarak ilan ettikleri bu ilkelere otuz yıllık yayın hayatı boyunca sıkı sıkıya bağlı kalmışlar ve kendilerini,diğer topluluklara karşı(toplumcu gercekcıler,birinci ve ikinci yeniciler,maviciler)Türk şiirini ve dilini koruyan yegane "kale"olarak görmüşlerdir.

      Forum Saati Perş. Mayıs 02, 2024 1:26 pm