Multikotr Network

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Türkiye'nin En Büyük Android Platformu

En son konular

» Galaxy Ace II I8160'a Güncel Türkiye Kies Romu Nasıl Yüklenir [2.3.6 I8160XXLH4]
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPerş. Ağus. 21, 2014 1:36 pm tarafından abucabbar

» Black Dark Lite Edition 2010 V2 - Emre90, 2010'un En Şık Lite Sürümü
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyÇarş. Eyl. 04, 2013 1:57 pm tarafından sondevrim55

» izzet Yıldızhan - Sen Deli Misin fuLL 2009 | 320 Kbps
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPerş. Tem. 18, 2013 10:01 am tarafından milliyetci1979

» Install ClockworkMod Recovery on the LG GT540 Optimus
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:51 am tarafından Karakatil

» Root the LG GT540 Optimus
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:50 am tarafından Karakatil

» LG P503 Optimus One Root + Recovery
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:45 am tarafından Karakatil

» LG-970 CWM Ve Root Enjekte Etme!
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:40 am tarafından Karakatil

» LG Optımus 3D Max Root Yapımı
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:31 am tarafından Karakatil

» LG Optimus 4X HD'ye CWM Yükleme
Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti EmptyPtsi Şub. 04, 2013 10:27 am tarafından Karakatil

Tarıyıcı

RSS akısı


Yahoo! 
MSN 
AOL 
Netvibes 
Bloglines 

    Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti

    Karakatil
    Karakatil
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 2424
    Kayıt tarihi : 04/07/09
    Yaş : 33
    Nerden : C/System32

    Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti Empty Hah! Bir sanal tecavüzümüz eksikti

    Mesaj tarafından Karakatil Paz Ocak 17, 2010 10:24 am

    O da oldu.


    Sanal dünya, gerçek hayata tecavüz etti.




    “Facebook” dan bahsediyorum. Ben “suratname” dedim kendimce, Türkçe.



    Bu olayı anlatmak zor, yaşamak gerekir.



    Yaşamak için de mutlaka bilgisayarkolik olmak gerekir.



    Amerikalı cin bir çocuk çıkıp çok becerikli, fotoğraflı albüm kılıklı bir web sitesi kurmuş.



    Hani eskiden defterlerin içine sorular yazıp “Anket defteri” yapardık, arkadaşlarımızın defterdeki soruları cevaplamalarını isterdik ya... Hani herkes sevdiği yemeği, müziği, kime aşık olduğunu, hangi takımı tuttuğunu ve hobilerini yazardı, fotoğraflar yapıştırılırdı...



    Onun gelişmişi.



    Ben hala saklarım. Arkadaşlarım kim bilir şimdi nerede, ne yapıyorlar merak ederim.



    Artık merak etmiyorum işte!



    Hepsini Facebook’ ta buldum.



    Bir e-postası olan herkesi buluyorsun, hem de tek sayfa üzerinde.



    Dünyanın neresinde olursan ol, arkadaşlarınla aynı ortamdaymışcasına; ama sanalca buluşup konuşabiliyorsun.



    Gruplara üye olup film eleştirisi yapabiliyorsun.



    Bir bulaştın mı bununla yatıp kalkıyorsun.



    Sanki tüm arkadaşlarınla yanyana gibisin; ama aslında değilsin!



    Bir ekranın karşısında yapayalnız bir insansın.



    Neyse...



    Ben de Facebook’ da arkadaşlarımı buldum. “Küçükken Erol Evgin’ le evlenmek isteyen kızlar” grubuna üye oldum. J



    Sonra kişisel sayfamda kendime bir bahçe(!) ve akvaryum(!) kurdum.



    Bu hastalığı eşime de bulaştırdım.



    Şimdi size haftasonu karı-koca halimizi anlatıyorum:



    Aynı salondayız; ben salonun bir ucunda, eşim diğer ucunda. İkimiz de ekrana yapışmış, Facebook içinde kaybolmuşuz.



    Ben bahçemdeki(!) çiçeklerimi sulayıp kelebekler uçuruyorum.



    Eşim arkadaş listesini oluşturup olayı çözmeye uğraşıyor.



    Ben “Hiiii! Kredim bitti! (burada da kredi geldi buldu bizi!) Akvaryuma balık lazım, bana 2 balık yollar mısın?” diye eşime sesleniyorum.



    O benim bu panik halimi görünce:



    “Dur merak etme! Çözeyim şunu hemen sana bir balık yollarım!” deyip “Ne yapsam da karıma acilen bir balık yollasam!” diye çaresizce kendinden geçerken, benden yeni bir çığlık yükseliyor!



    “Olamaz bahçemdeki tavşanlarımın havuçları bitmiş! Ne olur iki de havuç yolla!”



    Benim herşeyi yorulmadan ciddiye alan eşim “Daha balıkları yollayamadım ki Yoncacım, önce havuç alayım istersen, o daha acil” diyor.



    Ben arsızca “O zaman bahçeme bir iki çiçek de fazladan yollasana, tavşanlar arasında dolaşır” diyorum.



    Eşim ekran karşısında kan ter içinde bana havuç ve çiçek yollama derdindeyken... Ben birden keşifte bulunup heyecanla:



    “Ay harika birşey buldum! Ben sana bir çimdik atayım, sonra da sen bana bir çimdik at!” diye kahkahayla el çırpıyorum.



    Eşim dehşet içinde:



    “Ne???



    Çimdik mi?



    Sanal mı?



    O da mı sanal olmuş?” dedikten sonra, salonumuzda garip bir sessizlik oluyor.



    Meğer eşim kalkıp yanıma gelmiş ben farkında bile değilim. Ben sanal bahçemde tavşanların peşindeyim!



    “Yoncacım gel istersen gerçek hayatımıza dönelim. Beraber şuradaki parka gidip iki çiçek ekelim. Tavşanlara havuç ikram ettikten sonra da çimdikleşelim, bitsin bu işkence!”



    Diyor.



    Bizi gülme tutuyor! Sinirden...



    Bu nasıl şey?



    İnsan kendi evinde, aynı salonda, karı koca sanal olur mu?



    Evinin bahçesini bırakıp, bilgisayardaki bahçesini yeşertir mi?



    Birileri de çıkıp bunu “1 milyar dolara satın almak istiyorum” der mi?



    Der!



    Dediler.



    Bu web sitesini bu kadar paraya satın almak istediler.



    Çocuk satmadı.



    Niye almak istediler biliyor musunuz?



    42 milyon üyesi var çünkü! İspanya’ nın nüfusundan fazla!



    42 milyon kişi!



    42 milyon kişi bir web sayfasında, sanal alemde yaşıyor çünkü.



    Giderek birbirimize YAKINlaşıp bir o kadar da UZAKlaşıyoruz çünkü.



    Mesela,



    1 Sivil Toplum Örgütü 42 milyon üye toplasa...



    Sanal hayatta değil de, GERÇEK HAYATTA 42 Milyon kişi



    Bir amaç uğruna gelse biraraya...



    Yardım etmek, destek olmak adına,



    Yine birileri çıkıp BAĞIŞ yapmak adına...



    1 Milyar dolar vermeyi teklif eder miydi acaba?

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 1:39 am